Şimdi Seul’ün tüm sokakları yeşile sarıya kızıla boyalı… Sonbahar ellerinde fırçayla hüznünü bizden saklamaya çalışıyor… Radyoda Koreli dinleyicilerden istekler: Sonbahar gitmesin! Sonbahar bitmesin…
"Seul’e sonbahar da geleceksin arkadaş!" diyordu bir misafirimiz. "Sonbaharın bittiği gün de toplayacaksın bavulu gideceksin." Bu İstanbul’u bile kıskandıracak büyü, tamamen yapraklarla mı ilişkilidir? Buna görmeyen karar veremez. Kore’de yaprakların renginin değiştiği dönemin özel bir adı bile var. Tanpung. Yaprakların renginin değişmesi herkesi öyle kendine hayran bırakıyor ki, sadece onun için son model fotoğraf makinelerini alıp birkaç hafta üst üste dağlara ormanlara giden insanlar var.
Hani kartpostallarda bir patika yolu vardır. Yolun kenarında sapsarı yapraklarıyla ağaçlar selamlar sizi… Resim öyle sıcaktır ki sanırsınız ağaçlar güneşten alırlar sarılıklarını…
Ya o kıpkızıl ağaçlar… Ancak doğal güzelliğiyle meşhur ülkelerde görebileceğimiz bir kızıllıktan bahsediyorum… Gölgesinde piknik yapmaya kıyamayacağınız bu ağaçlar kasım ayının da bitmesiyle bize veda edecek gibi duruyor. İşte esas sonbahar hüznü o zaman başlıyor Kore’de… İster istemez sokağa çıkınca kore halkının gözünü gönlünü şenlendiren bu manzara yaprakların şiddetli rüzgarlar tarafından alt edilmesiyle yerini kışın kar manzaralarına bırakacak. Seul’ü beyazlar giymiş bir gelin gibi gördünüz mü hiç? O da ayrı bir hikayedir… Onu da sokakları kar kaplayınca anlatalım.